Kara Taşıma Kanunumuz, Yönetmeliğimiz ve Uygulaması

Kara Taşıma Kanunumuz, Yönetmeliğimiz ve Uygulaması

19 Temmuz 2003 tarih 25173 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4925 sayılı ” Karayolu Taşıma Kanunu” muz Ulaştırma Bakanlığımızın 25.02.2004 tarihli 25384 sayılı resmi gazetede yayımlanan yönetmeliği ile hayata geçirilmiştir. Kara taşımacılığımızın düzene girmesini sağlamak amacıyla mesleki yeterlilik zorunluluğu getirilmiş ve bu konu da 03.09.2004 tarihli resmi gazete ile duyurulmuştur. Yönetmelikte beğenilecek ilk şey taşıma yapacak kurum ve kişilerin yetki belgesi almak zorunluluğudur. Bu sayede görev yapanların mesleki saygınlıklarının, mali yeterliliklerinin, mesleki yeterliliklerinin belirlenmesi ve belgelendirilmesi yapılacaktır. Sektörde her isteyenin bir araç alarak taşıma yapma olanağı kalmayacak, taşımalar kayıt altına alınacak ve belli periyotlarla kontrolleri yapılabilecektir. Bu belgeleme taşımacılık, acentelik, taşıma işleri komisyonculuğu, nakliyat ambarı ve kargo işletmesi hatta lojistik hizmet yapmak isteyen her kurum ve kişi için geçerli olacaktır. Yönetmelik taşımacılık mesleğinin yerine getirilebilmesi için mali ve mesleki yeterlilik kavramını getirmektedir. Aynı zamanda mesleki saygınlığın da yürürlüğe konması taşımacılığın sadece motorlu hamallık veya şoförlük olmadığının kabulü anlamına gelecektir. Böylece sektörde hizmet veren kişilerin yaratacağı can ve mal kaybı, hizmette aksamalar, düşük kaliteli hizmet gibi konularda gelişme sağlanacaktır. Diğer önemli konu ise taşımanın karşılıklı imzalanan bir sözleşmeye dayandırılması olacaktır. Bu sayede can ve mal güvenliği kayıt altına alınabilecektir Konumuz olmamakla birlikte yolcu ve yolcu beraberindeki yüke uygulanacak olan zorunlu sigorta tüm eşya olumlu bir mecburiyettir. Yönetmelikte bulunan şoför cezalarının kayıt altına alınması, her 6 ayda bir açıklanacak raporla dayanarak ceza puanı yüksek olanların çalıştıkları kurum tarafından eğitime alınması da olumlu noktalardan biridir. Böylece işverenler çalıştırdıkları şoförler hakkında değerlendirme ve iyileştirme yapabileceklerdir. Karayollarında sürücü kalitesinin yükseltilmesine olanak sağlanacaktır. Sektöre girişte bir baraj getirilmesi de küçük ölçekli iş yapan kişi ve kuruluşların sayısının azalmasına yani ölçeklerin büyümesine ve yapılan işlerde verimin artmasına fırsat sağlayacaktır. İş kalitesi artacak taşımada boş kapasiteler azalacaktır. Geniş bir açıdan baktığımız zaman taşımacılık sektörüne her yönü ile değer katacak bir uygulamanın içine girmekteyiz. Bu köklü bir değişim hareketidir. Her değişim hareketi gibi kolay değildir. Mevcut düzenle barışık yaşamaya alışmış kişi ve kurumları rahatsız edecek ve tepkilerine yol açacaktır. Buna karşılık bu değişiklikten olumlu etkilenecek kişilerin yeterince bilgilendirilmemesi nedeniyle desteklerinin alınması sağlanamamaktadır. Kanunlar o kanun kapsamındaki kişi ve kurumları bir çerçeve içinde çalışmaya sokmak için hazırlanırlar. Buna karşılık da kanunlar bu kapsam dışında kalan kişi ve kurumların haklarını da savunmuş olurlar. Kara Taşıma Kanunu da insan veya eşya olsun taşımacılık ve lojistik sektörlerinde çalışacak kurum ve kişileri bir disiplin altına alırken bu sektörün hizmet verdiği kişi ve kurumları da korumayı amaçlamıştır. Bu nedenle hazırlanması, uygulanması ve takip edilmesi hatta desteklenmesi gerekmektedir. Madalyonun ters tarafında baktığımızda da değişimin hızlı olması bir ihtilal yaratmakta ve değişimi kanlı bir hale sokmaktadır. Bir sistem düzene sokulurken o sistemde çalışacak kişi ve kuruluşların yeni sisteme uygun yapılanmalarını şart koşmak doğrudur. Kanun ve yönetmelik çerçevesinde taşımacılık ve lojistik sektöründe görev yapacak olanların bu yönetmeliğin gereklerini bilerek ve isteyerek bu sektöre girmeleri anlaşılır bir durumdur. Ancak eskiden beri bu işi yapanların bu kanun ve yönetmeliğin gereklerini yerine getirirken kendi iş kapasitelerinden, sermayelerinden veya herhangi bir mevcut kaynaklarından kayıp vermeleri de doğru değildir. Bu işi yapan kuruluşların kanun ve yönetmeliğe uygun halde çalışmaya devam etmeleri için iş yapma şekillerine rahatsız edici bir yük getirilmemelidir. Mevcudu değiştiren her yaptırım ya verilen hizmetin maliyetinin artmasına yani kar marjlarının düşmesine veya tüketiciye fiyat artışı olarak yansımasına ya da verilen hizmetin kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Bu yaptırım bir de sektörden belge ücreti (hem de 5 yıllık bir gelecekte yapılacak işleri için önceden avans olarak alınan bir ücret) adı altında büyük bir nakit çıkmasına neden olacaksa büyük yüktür. İstenilen 5 yıllık ücret bu sektörde çalışan bir çok kuruluşun yıllık net vergi sonrası karından daha fazladır. Bu yüklü giderlerin dışında araç başına, çalışacakları için yeterlilik belgesi başına ödenecek ücretleri de nazarı dikkate almak zorundayız. Kanunun ve yönetmeliğin esnetilmesi gereken bir başka yönü de taşımacılık yapılırken uygulanacak cezalardır. Ön görülen cezalar çok ağırdır ve kontrolü imkansızdır. Araçlara kesilecek ve ödeme süresinin o günden başlayacağı bir ceza sistemi sürücülerin bu makbuzları yok etmesi veya işten ayrılmaları gibi durumlarda katlanarak artmakta ve birkaç tekrardan sonra iş yapmayı engeller hale gelmektedir. Tek kanun ve ilgili yönetmelikle bir birlerine rakip olan farklı taşıma yöntemleri aynı kapsam içinde disipline edilmeye çalışılmaktadır. Bu da yönetmelikte veya daha sonra genelgelerde alınan her kararın hangi iş kolunu koruduğu, hangi iş kolunu zora soktuğu tartışmasına yol açmakta dernek ve birliklerin birbirlerini suçlamasına neden olmaktadır. Bazı dernekler yürütmeyi durdurma davaları açmış veya açmakta olup sonuçlarını beklemektedirler. Bütün iyi yönlerini unutmadan amacın kara yollarımız üzerinde yürüyen araçların neden olduğu ekonomik ve can kayıplarının azaltılması olduğunu unutmamalıyız. Bu da sürücülerin bu araçlarını kullanacak bilgi, tecrübe, psikoloji ve rahatlığa sahip olmalarını ön görmektedir. Öncelik bu sürücüleri kurumsal kuruluşlara hizmet veren kişiler haline getirmektir. Hem yük bulacak, hem tahsilat yapacak, vergi, fatura, beyanname ile uğraşacak, kafasında her türlü ekonomik sorunu taşıyacak ve gün içinde belirtilen kanuni taşıma süresini açmak pahasına uzun süre sürücülük yapacak, aşırı yüklemeye izin verecek, hızlı ve yorgun araç kullanacak sürücüleri artık bir çatı altında toplamak gerekmektedir. Bu kanun ve yönetmelik her şeyden önce bunu sağlamalıdır. Gerisi kendi kendine yoluna girecektir zaten.